Köyde yaşadığım çocukluk günlerimde pek çok maceramız vardır bu haylazla.Sıcak yaz geceleri,yere bir hasır yayar,üstüne yatak atar,bahçemizdeki dut ağacının altında yatardım.Nasıl da sever dutu.Gecenin bir saatinde,fut,fut,fut…diye gürültücü sesini duyunca,minik domuz yavrusu yine geliyor,diye geçerdi içimden.Mehtaplı gecelerde özellikler görmek için kıpırdamadan beklerdim.Yorganın üstüne dökülen dutları bir bir toplardı.Ama,onu özel özel yapan,dikenli sevgi yumağı yapan bir ritüeli vardı ki,unutamam.Karnını doyurunca arkasını dönüp gitmezdi.Gecenin karanlığına
karışmadan önce ve her gelişinde,ıslak minik burnuyla yanağımı koklardı.Ve bu yüzden bu şirini ,nerede,ne zaman görsem gülümserim Ediz’cim. :
Bedri Kalemci
Ara 22, 2013 (15:40)
loading...
Gutesmienchen
Ara 22, 2013 (17:09)
loading...
eke1
Ara 23, 2013 (02:34)
karışmadan önce ve her gelişinde,ıslak minik burnuyla yanağımı koklardı.Ve bu yüzden bu şirini ,nerede,ne zaman görsem gülümserim Ediz’cim. :
loading...