Önce Gavurdağları'na yöneldik, hava muhalefeti 6-7 yüz metreden geri döndürdü. Döndük ovaya, vardık Kastabala Antik Kenti'ne. Kazı ekibinin olağanüstü tahribatına rağmen, hala doğa cömertliğini sunuyor. Zorolar var, çıtkuşları her yanda, kaya çinteleri ispinozlarla besleniyor. Sayamadığım onca tür alanı doldurmuş, inadına Kastabala diyorlardı. Akşam üzeri alaca mı, ortanca mı anlayamadığım bir ağaçkakan poz ve tanım vermeden epeycene ardından koşturdu. Ümidimi kesip dönüşe koyulduğumda, tepemden geçen kuşun sesi tanıdık geldi.
Güneş ufukta kaybolmuş, ışık iyicene yok olmuştu. Orta kilisenin duvarlarına geldiğini tesbit ettim ve ekipmanın ayarlarını yeniledim. Taş duvarın bir yanında o, bir yanında ben. Aramızda 5-6 mt. mesafe var. Önümdeki duvar taşından destek alarak, Bismillah deyip bastım deklanşöre. Sonuç göründüğü gibi. Biraz da bizim evin en küçüğü Alperen çekti ve düştük dönüş yoluna.
Sevgilerle..
Kendini doğada bulan bir garip fani..
- Tespit Tarihi: 2014-02-15
- Yüklenme Tarihi: 15-02-2014
- Görüntülenme Sayısı: 1484
- Gözlem Lokasyonu: Merkez, Osmaniye, Türkiye
- Şehir: Osmaniye
- Ülke: Türkiye
- Ekipman(Gövde): Canon EOS 40D
- Ekipman(Lens): Canon EF 400mm f/5.6L USM
Hikayesi ile çok güzel bir kare. Model de öyle. Özellikle gerdandaki sarı benek çok güzel gösteriyor onu. Elinize sağlık Mehmet bey. selamlarımla iyi geceler dilerim.
bunu da bulmuşsun hocam sonunda antik şehrin kuşları bunlar ellerine sağlık
Çoook güzel anlatım ve tür için ellerine sağlık Mehmet Hocam. Bak, Kastabala Antik Kentinde her gidişimizde yeni bir türe rastlıyoruz. Hepsi de ziyaret ediyor kentin kalıntılarını :)
Güzel türün çok güzel tespiti. Emeklerinize sağlık Mehmet hocam.. Selamlarımla..
Müthişşş güzel
Sunuma eklenmis hikayeler de tam bana göre,birde güzel mi güzel fotograf bu hikayeye eslik edince tadina doyum olmuyor :) sevgi ve selamlar