Tespit edilen tür: Hirundo rustica (Kırlangıç)
Kullanıcı Fikret Can
- Tespit Tarihi: 2008-08-02
- Yüklenme Tarihi: 09-12-2013
- Görüntülenme Sayısı: 3772
- Gözlem Lokasyonu: Enez, Edirne, Türkiye
- Şehir: Edirne
- Ülke: Türkiye
- Ekipman(Gövde): Canon EOS 40D
- Ekipman(Lens): Canon EF 400mm f/5.6L USM
emeğinize sağlık, selamlarımla...
şapka çıkar buna ellerine sağlık abimmmm
Usta işi bir kayıt olduğu her halinden belli oluyor fotoğrafın, elinize sağlık hocam, selamlar saygılar...
Kırlangıç çekmek bolca sabır gerektiriyor Fikret Abi... Eskiler boşuna dememiş 'sabrın sonu selamettir' diye.... Selam ve sevgilerimle....
Kırlangıçları suyun üzerinde avlanırken çekmek ne meşakkat çok iyi bilirim."Turnayı gözünden vurmak" ne kötü bir anlam şimdi öyle düşünüyorum.Bu enstantane her fotoğrafçının hayali. Ellerine sağlık. Sevgilerimle
Bende isterem diyeyim ;)
Böyle güzel uçar yakalamak zor iş. Kutluyorum Fikret abi.
Teşekkür ederim İlker.Sevgi ile.
Hikayesini aşağıda paylaşacağım Ediz'cim.Aslında o an benim konumumda olan kim olsa bu fotoğrafı çeker.Teşekkürler.
emine abla 2 gümüş yağmurcun gördüm seni sordular karaburunda buralara kadar seni aramaya gelmişler bir gün göremeyince :)
fikret abiiiii... olmuyor böyle ama :) ellerine sağlık
Hanay'la gittik Gala Gölü'ne o gün.Ben direksiyondayım,O kestiriyor.Aa,dedim bir ara kendi kendime,bu akbabaların burda işi ne ? Der demez,Hanay'ın uyanması,kendini araçtan atması saniyeler sürmedi.Bir yandan,kuru ağaca nişanladığı mitralyözü takırdarken,bir yandan da,''Ne akbabası Fikret Abi,ak kuyruklu bunlar,ak kuyruklu diye,kontrol edemediği bir heyecanla söylenip duruyor.Neyse,kartallar uçup gittiler.Az sonra başka bir ekip geldi,beş kişi olduk.Dedim ki,hedef türümüz ak kuyruklunun gözünü çekmek istiyorsanız eğer,ekip çalışması yapalım bu gün.Her birimiz belirlediğim noktalara konuşlanalım,kısmeti olan işi bitirsin.Önerim ilgi görmeyince herkes kendi menkıbesinin yoluna düştü.Bir kuytuya çekildim ben,kısmetimi bekliyorum.Rüzgar da arkamda,güneş de.Bu garip de,suyun bir karış üstünde sinek avlıyor.Daha doğrusu,şiddetli rüzgara kaşı avlanmaya çalışırken bana doğru geliyor.Beni biraz geçince de savrulup,10-15 m kadar önümde tekrar başa dönüyor.Rüzgar öyle yanımda ki,hızlı ve kontrolsüz uçan bu delişmeni,zaptı rapt altına alıp,adeta ''çeksene be adam'' der gibi homurdanıp duruyor.Aynı sahne iki saat kadar tekrarlanıp durdu.Sekiz yüz fotoğraf çekmişim o gün.Dişe dokunur tek fotoğraf bu.Her zaman açık yüreklilikle ve içtenlikle söylerim,o koşulları kim bulsa,benim yerimde kim olsa daha da güzellerini çekerdi,eminim.Teşekkür ederim Sezai Hoca'm.
Teşekkürler Sevgili oktay.
Mehmetcigim,dün puslu,soguk bir havada hasret giderdik onlarla :)
Bahar gelsin,onlar gelsin de görelim Nurhan'cım :)
13 katlı apartmanın 9.katındayım.Ak karınlı ebabiller o aşina sesleriyle ortalığı yıkıyor.Yola inip başımı kaldırıp,yukarı baktım.Herkeslerin cam kenarları cıvıl cıvıl yuva kaynarken,benimkilerde tık yok.Anladım ki,tadilat sırasında tüm delikler kapanmış.Yemedim içmedim,Hatun’un Kıbrıs’a gittiği günü bekledim.İnşaattan kaptığım gibi matkabı,eve seyirttim.İz bırakmamak için usta bile almadım ve tekmil cam kenarlarında sekiz adet delik açtım.Netice muhteşem,baharla birlikte beş yuvam oldu.Herkes mutlu.Hatun bile şaşırttı,pek mutlu oldu. Bilirsin ol devran bizim iki balkon,atış poligonu vari,uçar talimgahı oldu.Kimler geldi,kimler geçti o tedrisattan.O dönemin çömezi,bu günün ustaları,aklına kim gelirse.Daha başkaları var ama,aralarında isimler var ki,hiç unutamam.Nikoncu Hakan’ın (Perek-500mm),Ekrem’in (Yanık-500mm) ve canoncu İlker’in (Kül-400mm) ‘’Abi bu iş bizim boyumuzu aşar’’ deyü lens indirmelerini dün gibi hatırlarım. Özellikle o an,soyadı gibi,rengi ruhzarı küle dönüşen Sevgili İlker’in,daha sonra,tarihi Mimarsinan Köprüsü’nde ve gizliden gizliye uçar talimleri yaptığı haberi geldi.Ve böylece başlattı mı sinsi sinsi bir rekabet,hemi de kıyasıya.Görürsün Sen,diye geçti içimden.hadi bakalım,bunu Sen istedin! Bu gazla çektim bu fotoğrafı Mehmet’cim. Hain planımı uyguladım ve bu fotoğrafı ‘’Alara’’ adıyla FK’ya yükleyiverdim.Bilmeyenler için ; Sevgili Alara İlker’in prensesi,göz bebeği biricik kızı. Giydirdim ya,uyuz tutmuş gibi yerimde duramıyor,ellerimi ovuşturuyor,İlker ne tepki verecek diye ha bire FK’ya giriyor,bekliyor,bekliyorum. Celallenip köpürecek diye beklerken,İlker’den gelen cevaba bakar mısın ? : ‘’Seni seviyorum.’’ Uçar talimlerimizin üstünden göz açıp kapayasıya altı,yedi yıl geçti.Güzel günlerdi. Keşke aramızda onlar da olsa.
Eline sağlık Fikret abi, zor türü harika yakalamışsın. selam ve saygıyla...
sbim harikasın selamlar sevgiler..
Nefis uçar.Tebrikler Fikret hocam.
Teşekkürler Adem'cim.
Teşekkürler Sevgili Kenan,tüm dostlara selam olsun.
Paylaştığım yıl Orman Bakanlığı da beğenmiş olmalı ki ''Tanıtım broşüründe kullanacağız,telif hakkı ne istersin'' diye sordular.1 TL.ye fit oldum :) Teşekkür ederim Özgür.
Çok şık çok güzel bir tespit olmuş ağbim, ellerine sağlık.. Baki selam ve saygı ile..