Tespit edilen tür: Vanellus spinosus (Mahmuzlu Kızkuşu)
Fotoğrafı tanı için yüklemedim, kuşun ızdırabını paylaşmak amacındayım. Sağ bacağına dikkatli bakmanızı istiyorum. Bu yaralı güzelimizi Yaşar Kemal'in köyü Hemite önünde pazar akşamı çektim. Yirmi kadar mahmuzlu vardı ve 5-6 tanesi topallıyordu. Akşam karanlığı iyice bastığı için pozlamak biraz zor oldu. Buna rağmen ayaktaki koca yara görülebiliyordu. Üstelik bulundukları alanın ava kapalı olduğunu düşünürsek, avcılığın içler acısı durumunu anlarız.
Sevgi ve selamlarımla..
Kullanıcı Mehmet Çelik
Kendini doğada bulan bir garip fani..
- Tespit Tarihi: 2013-12-15
- Yüklenme Tarihi: 17-12-2013
- Görüntülenme Sayısı: 865
- Gözlem Lokasyonu: Merkez, Osmaniye, Türkiye
- Şehir: Osmaniye
- Ülke: Türkiye
- Ekipman(Gövde): Canon EOS 40D
- Ekipman(Lens): Canon EF 400mm f/5.6L USM
Avcılık-atıcılık bu iki kavramdan ilkini hiçbir zaman hobi olarak kabul ettiremedim mantığıma... Bir canlının başka bir canlıyı sırf zevk olsun diye hobim bu benim diyerek katletmesi akıl alır bir şey değil... Doğanın kuralı gereği bir canlı başka bir canlıyı bir tek sebepten dolayı öldürebilir o sebepte kendi yaşamını sürdürmek, beslenmek içindir. Avcılığın hele hele günümüz modern dünyasında bir ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Geçmişte eline silah alıp doğaya çıkan bir çok arkadaşımın zaman içerisinde silahı bırakıp, onun yerine fotoğraf makinesi yada kamera edindiğini ve şu anda eskisinden çok daha mutlu olduklarını ve çok daha güzel bir hobiye sahip olduklarını düşündüklerini ifade ettiklerine de onlarca kez şahit oldum. Avcılık sırasında yaşadığım keyiften çok daha keyifli sessizce bir canlıya yaklaşmak ve rahatsız etmeden birkaç kare fotoğrafını almak, o canlıyı öldürmekten çok daha fazla haz veriyor bize diyen bir çok arkadaşım var... Ben naçizane elinde silah olanlara bir çağrı da bulunmak istiyorum. Silah ve tüm teçhizatınızı hemen şimdi satıp elden çıkarın ve o parayla bir fotoğraf makinesi ile uygun lens edinin... Göreceksiniz zevk o canlıyı katletmek değil, o canlı yaşarken ona yaklaşmak ve kare kare fotoğraflamaktır... Bu çağrım tüm avcılığı hobi olarak yapanlara... Haaa mesele nişan almak ve hedefi vurmaksa o zaman da doğada işiniz yok dostlar yeriniz poligonlar olmalı. Orada hedefe dilediğiniz kadar nişan alabilir ve dilediğiniz kadar ateş edebilirsiniz. Hobinin güzeli zararsız olanıdır ne kadar pahalı olursa olsun, ekonomik olaylar hobi sahibinin problemidir. Ama hobi diye de bir canlının hayatına kast etmek yanlışın en büyüğüdür...
Maalesef şu sıralar ülkenin dört bir yanından,böyle haberleri alıyoruz :( daha dün Kocaelinde bir peçeli baykuşu öldürmüşler.. Mehmet Hocam,duyarlılığınız için teşekkür ederim,söylenecek çok söz var aslında ama....Yukarıda İlker Hocamın yazdıklarına aynen katılayım...selam ve sevgilerimle....
bana kızanlar olabilir ama yıllarca önceden tövbeli bir avcıyım fakat anlamadığım konu bize avcılığı anlatan öğreten büyüklerimiz av hayvanlarını tek tek anlattılar hangilerinin değerli ve önemli olduğunu hangilerine ateş edilmeyeceğini her sohbette ısrarla vurguladılar büyüklerden kalma bir heves di şimdi tövbe eden biri olarak bunun av hayvanı olarak tüketilemeyeceğini ben küçüklüğümden biliyorum hangi hizniyettir buna kurşun sıkar o günlerim adına utandım şimdi allahım bunları yapanları ıslah eder inşallah
Ne denir ki,böylelerine insan demeye varmıyor dilim.Kalemine,yüreğine sağlık İlker.
Ben de tövbeli bir avcıyım Ediz'cim ve sözüm kendime de.Mehmet'in dediği gibi,hep birlikte diyet ödeme gayreti içindeyiz.
Sunumu okuyunca icim acidi,bu güzel canlilar adina birkez daha üzüldüm,zaten zor olan hayat sartlarina insan baskisinin her yerde oldugu göz önüne alinirsa,eti yenmeyen bu kus icin birde avci baskisi olunca :( Ben hic avci olmadim,olan kisiyi de hicbir zaman anlayamadim :( Bu konuda duyarli kisilerin cogalacagini ümit etmekten baska sansimiz yok
Avcılarla ilgili,daha doğrusu,avcıların bile bohçacı dediği kaçak avcılarla ilgili elden ne gelir,bir düşünelim Sevgili Mehmet.
İçimde haykıramadıklarımın sesi olmuşsunuz İlker bey. Çok teşekkür ediyorum. Saygı ve selamlarımla..
Gönlünüze sağlık Oktay bey. Çok teşekkür ediyorum. Sevgi ve selamlarımla..
Kültürümüzle yaşadık o günleri. Şimdi o doğru kültür bizi doğa sevdalısı yaptı be hemşerim. İnşallah doğrularla oluruz hepimiz. Selamlar, saygılar..
Anadolu kültüründe en azından sapanla avcılık illetine bulaşmayanımız yok gibidir. Ben de bu işin asgarisinde sapanla bulaşanlarındanım. Çocuklarım küçükken eski günleri anlatmıştım tüm babalar gibi. Nasıl ardıçtan çatal oyduğumu, elimle şahesere dönüştürdüğüm sapanla nasıl kuş vurduğumu anlatmıştım ve onlar benden ekipmanı oluşturup, kendilerine de aynını yaşatmamı istemişlerdi. Hiç düşünmeden evet demiştim ve bir tatilde bulunduğumuz Osmaniye'de gerçeklerle yüzleştim. Ellerimle çatal oydum, eski bir ayakkabıyı akşamdan ıslayıp ertesi sabah meşin yaptım, kauçuk parçalarından jiletle bağlangaç dildim ve en sonunda mükemmel bir sapan ortaya çıkardım. Kuş sesi gelen ilk ağacın altına yöneldim, lastiği sündürdüm nişan aldım ama, bir türlü sıkamıyordum. Çocuklar fısıltıyla "haydi baba, vur artık" derken, ellerim gevşedi, nişangahı düşürdüm ve "yapamıyorum çocuklar" dedim. Ardı sıra dizimin dibine oturtup, hissettiklerimi bir bir anlattım yavrucaklara. Sözsüz çıkmıştım ama, ilk ve son defa bundan gurur duyuyordum. "Haydin çocuklar, çöpşiş yemeye gidelim. Borcumu böyle ödememi kabul edin" dedim ve ardından güzel saatler geçirdik. Mutluydum, çünkü yaşayarak, yaşatarak doğa sevgisini çocuklarımı o gün bir daha anlatmaya gerek duymayacak kesinlikle anlatmıştım. Hala o sevgiyi yaşıyor ve yayıyorlar. Nasıl mutlu olmayım? :)
Anlatmak, anlatmak, bıkmadan anlatmak olmalı çabamız. Bizi anlayacak her fert kazancımız olacaktır. Özellikle bu işi çocuklarda uygulamalıyız. Bir de av-avcılık anlatan organların daha önünde doğayı anlatmalıyız. Birbirimizle mücadele ederek kaybeden sadece biz oluruz. Belki mücadelemiz uzun sürecek, umutlar azalacak, terkedenler olacak ama, yılmadan doğayı anlatıp sevdirmeliyiz. Hızla büyüyenler, hep birlikte aynı hedefe yürüyenlerdir. Ümidimiz ve çabamız sendekinin yarısı kadar olsa, bize yeter sevgili abim. Saygı ve selamlarımla..
Inanin cok duygulandim,bu site bugünlerde beni aglatmak icin mi hayatima girdi diye sormadan edemiyorum,imla hatalarim icin özür,gözyaslarindan birsey göremiyorum
Avcılık çağı bitmeli, bitmiş olmalı. Belki olsa olsa doğada kontrolsüz baskın olan ve diğer türleri baskılayan memeliydi, kuştu neyse, ilim adamlarının kontrolüyle avlanabilir sadece Bunun dışında kafasına esenin hadi çıkıp bir şeyler avlayalım şeklinde yaptığı her türlü öldürme katliam ne denirse adına yasaklanmalı. Başka da bir şey bilmiyorum.
Söylediklerinize aynen katılıyorum. Doğada denge bitmiş, bu adamlar dengeli avlanmadan bahsediyor. Saygılar..