Sakallı,ülkemizdeki 4 akbaba türünden biridir. 2 m'yi aşan kanat genişliği yanında beslenmede son sıradadır. Zira diğerleri gibi leşle değil, geriye kalan kemiklerin iliğiyle beslenir. Bu amaçla yükseklere çıkarttığı uzun kemikleri (bazen kaplumbağa vs) kayalıklara atarak kırıp içindeki ilik ile geçinir.
Gelelim bizim hikayeye. Birkaç gün önce Aladağlar'dan yüklediğim bir karede; sakallı ile anlatıtım demiştim.
Tarih 19 Mayıs 2010. O güzel bayram günü, tek başıma daha ışımadan evden çıktım, günün ilk ışıkları ile Aladağlar'ın, yani Demirkazık'ın eteğine varmıştım. Yukarıya vadi girişine vardığımda karanlıkta mekanı tutmuş olan Soner Bekir ve gezdirdiği kuşçularla karşılaştık. Ve derken yakınlarda bir yabani tavşan koştura koştura çıkıyordu. Ama Urkeklikleri göremedik. Soner'den ayrıldıktan sonra sesin geldiği kayalık vadiye doğru tek başıma devam...
Hani Cüneyt Arkın ustamızın bir Alageyik filmi vardır. Geyik sesine dayanamayan damat, evlendiği gün gelini bırakıp vurur kendini dağlara. Oysa hasımları tuzak kurmuştur Ona. Benimki de tam o hesap, urkeklikler öttükçe el ayak tutmayan kayalık vadide tırmanmaya devam ettim. Hem ileri hem de dağın dik yamacına doğru. İlk urkeklikleri 400-500 m mesafeden görünce biraz soluklandım. Derken karşı yamaçta sürüler halinde yabankeçisi tekeleri.
Alageyik hesabı, urkeklikler girmişti kanıma bir kez. Daha fazla daha fazla derken rakım 2.000 m'yi geçti. Artık yürümeyi bıraktım ki dik yamaçlar arasında kayalık tepeye doğru kaya tırmanıcaları hesabı tırmanışa geçtim. 600 mm üzerinde makinayı astım sırtıma, diğer makine ve diğer aletleri çantayla göğsümde aşağı, başladım dört ayak tırmanmaya. Öylesine yükselmiştim ki vadi tabanı ile aramdaki yükseklik farkı 500 m'yi geçmişti. Bir ara gidiyordum uçurumdan, son anda Allah korudu, zar zor tutundum. Bu arada ben gittikçe kekliklerde yükselen güneşle daha da yukarılar çekilip uzaklaşıyorlardı. Sonunda urkekliklere iyice yaklaşmıştım. Ses o kadar yakındı ve yankılanıyordu ki sağ mı sol mu diye hesap yapmaya başladım. şansımı denemekten başka çarem kalmayınca soldan geldiğine karar verip, fırladım. O da nesi, bizimki sağda ve aramızda sadece 7-8 m var. Çekemedim tabi, tipik davranışı ile intihar vari atladı kendine ve boşluğa bıraktı.10-12 m yukarıda diğerini çektim ama yakınlığa rağmen çok alttan bir açı ile olmadı. İyice zirveye varmıştım; oturdum teras vari bir yere. Yükseklik 2700-3000 olmuştu, vadinin (aşağının) en yakın mesafesi 500 m'yi geçmişti. Gitti emekler derken bir karaltı fark ettim. Vadinin diğer tarafına doğru uzaklaşan bir Sakallı. Sonra o da nesi, bizimki dairesini tamamlayıp geri döndü. Hem de ne dönüş, 25-30 m mesafe kaldı aramızda.
Karşınızda 2 m'yi aşan bir kanat açıklığı ile size bakan iri gözler... Ne yaparsanız. Tabiki ürperiyor insan ama şansın ayağa gelmesi de buna denir. Daha fazla uzatmayayım; bulunduğum o zorlu ortamdan epeyce bir çekim yaptım.
Bu işin bir de inişi vardı, tabi. Açıkçası, bildiğim bütün duaları okudum o kayalık uçurumlardan inerken:) Hafız olsam, sanırım hatim biterdi aşağıya inince. Yoksa Malezya uçağından fazla aranacağıma eminim.
---velhasılı kelam, 4 yıldır arşivde bekleyen ama çekim kusurlarından bir türlü işlemeyi beceremediğim bu kareyi, sevgili dostum Mehmet HANAY sayesinde beğenilerinize sunuyorum. Zahmet edip, okuyan herkese ve özellikle HANAY'a çok teşekkür ederim. Ellerine sağlık Mehmet.
- Tespit Tarihi: 2010-05-19
- Yüklenme Tarihi: 21-04-2014
- Görüntülenme Sayısı: 1561
- Gözlem Lokasyonu: Demirkazık, Niğde, Türkiye
- Şehir: Niğde
- Ülke: Türkiye
- Ekipman(Gövde): Canon EOS 1D Mark IV
- Ekipman(Lens): Canon EF 600mm f/4L IS USM
anısı ile heyecanı hissettim sanki,her fotoğrafta emekten bahsederim en kolay çekimlerin bile bir meşşakati vardır bence.Emeklerinize sağlık Ahmet hocam kekliğide çekmiş bonusuda yakalamışsınız Allah can sağlığı versin.selamlarımla saygılar.
Şahane türün şahane fotografı ahmet abı ellerıne saglık...
Müthiş görünüyor, emeklerinize sağlık...
Süper kare Dr, eline sağlık. Selamlar.
Zor tür için bu zorluklara katlanmak gerek anlaşılan...Kanat altından çok güzel yakalanmış......Emeğine sağlık Ahmet bey...
Sunumuyla ayrı bi güzel olmuş. Ellerine, emeklerine sağlık kıymetli Hocam.
Hikayesi ayrı güzel kendi ayır güzel. Fotoğraf işi harika ama işi meteforlaştırlarak anlatılması yemede yanında yat havası verir diye düşünüyorum.
Ahmet Hocam sizin Hanay'a epey borcunuz birikti gibi :) O kadar emeğin karşılığını böyle bir kareyle almış olmak yorgunluğu unutturmuştur sanırım. Geçmiş olsun,tebrikler.....
Her fotoğrafta yazıyorum adını. ödeye ödeye bitmedi borcumuz:) Tamer bey. İşin garibi ben kendi düzenlediğimi beğenmiyorum, O da O'nunkinin neyini beğendiğimi anlamıyor:)) İşin şakası tabi, karşılıklı birbirimizi idare ediyoruz biz. Maceralı ve riskli bir arazinin sonunda eli boş dönmemiş olduk. Çok teşekkür eder; selamlarımla iyi geceler dilerim.
Facebooktan sonra bu iki oldu:)) Fena halde kışkırtılıyorum. "Alıç Ağacıyla Sohbetler" benzerini birlikte yazacağız. Mantar da et de yemeyen mantarcı ile çılgın profesörün serüvenleri:))) Tamam dersen, kolları sıvarız Mehmet. Çok teşekkürler, selamlar.
Eh, artık bundan sonra Aladağlar'a gelmeden edemezsin. Yalnız yatıp göz hizası çekeceğiz urkeklikleri:) Çok teşekkürler Ali beyim. Selamlarımla iyi geceler dilerim.
Bütün zahmet ve macera urkeklik içindi. Bu bonus gibi son anda günü kurtardı. Çok teşekkürler Yusuf bey.
Nazar mı değdi, ne oldu bilmem. Eskiden hafta geçmiyordu görüşmeyeli, şimdilerde yıl olacak neredeyse:) Gel de beraber çıkalım Aladağlara Dr. Çok teşekkürler. Selamlarımla iyi geceler dilerim.
Çok teşekkür ederim Özlem Hanım. Beğendiğinize sevindim. Sağolun.
Çok teşekkürler Ahmet. Sağolasın.
Urkekliğini o gün birkaç kez çektim. İstediğim sonuca, ondan tam iki yıl sonra dağın Yahyalı yüzünde, daha az zahmetle kavuştum. Bonus o gün mutlu son oldu benim için. Dağdan binbir salavat, dua ile zorlu inişten ziyade, o dev kanatların ortasından bana bakan bir çift göz hale aklımda:) Çok teşekkürler Fikret bey. Selamlarımla iyi geceler dilerim.
very nice shot Professor!
Muhteşem bir kare Doktor. Hikayesini de soluksuz okudum. Ellerine sağlık dostum. Şu Aladağlara bir gidemedim. Birlikte gidelim inşallah...
hocam hikayeniz çok güzelmiş elinize sağlık. Bende göz diktim o dağlara en yakın zamanda çıkacağım oralara :)
Bu tarz hikayelere bayılıyorum :) Tebrikler güzel anlatım için..
Çok teşekkürler Alper. Sağolasın.