Unutamadıklarım :
Bir tarlamız vardı.Köyümüzden uzakta.Eskilerin tarifiyle ’’kuş uçmaz,kervan geçmez’’ dedikleri,işte o kadar uzakta.Annem gelemedi o gün.İki canlı.Akşam,sabah yani.Ama nevalemizi çıkın yaptı,tutuşturdu elime.Bir ekmek üç yumurta.
On yaşlarında bir sıskayım.Çapaları omuzladı babam.Testi de bir elinde.Gün doğmadan çıktık yola.Kuşlukta varabildik ancak.İşte orda geldik göz göze bu haylazın atasıyla.Ne bilirdim sin yazıp,şın okuduğunu.Yere bakan,yürek yakan olduğunu.Bir evlek tuttuk ve başladık çapa yapmaya.Benim iş kolik babacım ; ha gayret şu evleği çıkalım,ha az kaldı,şunu da bitirelim dedikçe,güneş tepemizden epey bi aşmış.Yaprak salınmıyor.
Ayrık otları yemyeşil,mısırlar soluk benizli.Biz mısırlardan yanayız.Onları boğulmaktan kurtaracağız ama,şu nemli,yapışkan,cehennemi bir sıcak bizi boğmasa.
Karnım da zil çalıyor.Kendimi düğün sofralarında düşlüyor oldum.Babama bir şeycik diyemiyor,yutkunup duruyorum.’Kervan geçmezin doğru,’kuş uçmazın yanlış olduğunu nerden bilirdik. Derkeen..Babamın ’’Yetiş Fiko’’ çığlığıyla irkildim de,çocukça hayalerimden çıkıp,mısır tarlasına döndüm.Aman tanrım! bu da ne! Görünen o ki,peyniri tilkiye kaptıran karga,hırsını bizden almaya azimli.Havalandı bizim çıkın.Ne çıkını hazinemiz,karganın pençesinde.Karga gider,o gider.Daha önce çok civciv kaptırdık bu yaramaza da,öğlen yemeğimiz ilk.Rüzgarın oğluyuz ya o çağlar.Seyirttik.Yalın ayak.Gerçekten dere tepe.Karga üstte,ben altta.
İki yumurtayla döndüm.Sadece iki ezik yumurta ’’yetişemedim baba’’ dedim utanarak.’’Aferin’’ dedi,’’ kavruk nasırlı elleriyle saçımı okşayan babam ’’Sen elinden geleni yaptın.Herkesin bir rızkı var.Karganın bile’’ dedi ve otoriter ve sevecen bir tavırla ekledi ’’Hele uzat şu testiyi,ben zaten acıkmadım !..’’
O gün bugündür kovalarım bu sevimli marsığı.Ne o zaman,ne hiçbir zaman bu kadar yaklaşamadım.Hazır gözümün içine bakarken,istesem mi şu atalarının bana olan borcunu ?
14.03.2006 tarihinde,Fotoritik kullanıcısı Sevgili Kamil Öğe’nin ‘’Ekin Kargası’’ adlı fotoğrafına yazdığım yorumdan alıntıdır.Seninle Paylaşmak istedim Adaş'ım..
Usta işi evlat.Baki selamlar.
Tespit Başlığı: Gençali-1
Uzun süre direndim bu makro işine de,böyle fotoğrafları görünce baharı bekler oldum :)
Tespit Başlığı: Akdeniz Hanımelikelebeği
Hem renkler,hem de model izlenesi.
Tespit Başlığı: Hanımeli
Güzel tür,güzel fotoğraf.
Tespit Başlığı: Akdenizli
Modellerin hası,haspam.Hakkını da vermişsin hani Hakan'cım.
Tespit Başlığı: ÇAPKIN
Zarif ve güzel.
Tespit Başlığı: ÇOKGÖZLÜ İFİGENYA
İslim üstünde yakalamışsın Kenan,eline sağlık.
Tespit Başlığı: ifigenya
Bir çift balık kartalını,karga,saksağan gibi haylazların olmadığı bir ortamda,yan yana avlanırlarken izledim bir gün.Muhteşemdi.Eline sağlık Tener
Tespit Başlığı: Sıkıysa Yakala
Renkler bana,Musa Eroğlu'nun pek sevdiğim Mihriban türküsünü hatırlatıyor.Eline sağlık Yusuf.
Tespit Başlığı: Balcı.....
Konuşan fotoğraf :) Enfes Murat'cım.
Tespit Başlığı: ÇIT ÇIT
Unutamadıklarım : Bir tarlamız vardı.Köyümüzden uzakta.Eskilerin tarifiyle ’’kuş uçmaz,kervan geçmez’’ dedikleri,işte o kadar uzakta.Annem gelemedi o gün.İki canlı.Akşam,sabah yani.Ama nevalemizi çıkın yaptı,tutuşturdu elime.Bir ekmek üç yumurta. On yaşlarında bir sıskayım.Çapaları omuzladı babam.Testi de bir elinde.Gün doğmadan çıktık yola.Kuşlukta varabildik ancak.İşte orda geldik göz göze bu haylazın atasıyla.Ne bilirdim sin yazıp,şın okuduğunu.Yere bakan,yürek yakan olduğunu.Bir evlek tuttuk ve başladık çapa yapmaya.Benim iş kolik babacım ; ha gayret şu evleği çıkalım,ha az kaldı,şunu da bitirelim dedikçe,güneş tepemizden epey bi aşmış.Yaprak salınmıyor. Ayrık otları yemyeşil,mısırlar soluk benizli.Biz mısırlardan yanayız.Onları boğulmaktan kurtaracağız ama,şu nemli,yapışkan,cehennemi bir sıcak bizi boğmasa. Karnım da zil çalıyor.Kendimi düğün sofralarında düşlüyor oldum.Babama bir şeycik diyemiyor,yutkunup duruyorum.’Kervan geçmezin doğru,’kuş uçmazın yanlış olduğunu nerden bilirdik. Derkeen..Babamın ’’Yetiş Fiko’’ çığlığıyla irkildim de,çocukça hayalerimden çıkıp,mısır tarlasına döndüm.Aman tanrım! bu da ne! Görünen o ki,peyniri tilkiye kaptıran karga,hırsını bizden almaya azimli.Havalandı bizim çıkın.Ne çıkını hazinemiz,karganın pençesinde.Karga gider,o gider.Daha önce çok civciv kaptırdık bu yaramaza da,öğlen yemeğimiz ilk.Rüzgarın oğluyuz ya o çağlar.Seyirttik.Yalın ayak.Gerçekten dere tepe.Karga üstte,ben altta. İki yumurtayla döndüm.Sadece iki ezik yumurta ’’yetişemedim baba’’ dedim utanarak.’’Aferin’’ dedi,’’ kavruk nasırlı elleriyle saçımı okşayan babam ’’Sen elinden geleni yaptın.Herkesin bir rızkı var.Karganın bile’’ dedi ve otoriter ve sevecen bir tavırla ekledi ’’Hele uzat şu testiyi,ben zaten acıkmadım !..’’ O gün bugündür kovalarım bu sevimli marsığı.Ne o zaman,ne hiçbir zaman bu kadar yaklaşamadım.Hazır gözümün içine bakarken,istesem mi şu atalarının bana olan borcunu ? 14.03.2006 tarihinde,Fotoritik kullanıcısı Sevgili Kamil Öğe’nin ‘’Ekin Kargası’’ adlı fotoğrafına yazdığım yorumdan alıntıdır.Seninle Paylaşmak istedim Adaş'ım..
Tespit Başlığı: Ekin Kargası ( Corvus frugilegus )
Epey bi yaklaşmışsın adaş.Baharla birlikte,üreme döneminde yine deneyeceğim :)
Tespit Başlığı: Saksağan (Pica pica)
Bu haylazı punduna düşüremedim bir türlü.ama umudumu kaybetmedim.Eline Sağlık Coşkun.
Tespit Başlığı: sakso
Bıyık denince ne hikmetse Öztürk Serengil'i hatırlarım hep.Eline sağlık İbrahim.
Tespit Başlığı: PALA REMZİ
Tek kelimeyle mükemmel,eline sağlık Soner.
Tespit Başlığı: Mantis