Büyükçekmece\'min Kuşları...
Dönem sel felaketi günleri.2009 yazında kurumaya yüz tutmuş,uzmanların,on yılda zor toparlar,dediği Büyükçekmece Gölüne,bir gün,bir gecede akan su,ihtiyacın iki katından fazla.Onlarca insanı,aracı sel aldı,köprüler uçtu,yollar kapandı.Yardıma koşan dev makineler sel sularına kapılıp,sürüklendi taklalar attı.Büyükçekmece,Çatalca,Silivri arazileri deryaya döndü.
Büyükçekmece Barajı’nın çökmesine,Büyükçekmece’yi yutmasına ramak kala,bürokratları uyandırdık da,baraj kapakları açıldı çok şükür.(O ayrı bir hikaye)
Kapaklar açılınca,tatlı su balıkları,tuzlu suya döküldü,öyle ki,yaklaşık 1 km karelik deniz yüzü dev bir livara dönüştü.Olmak ya da olmamak,tam bir can pazarı.
’’Kurtarmak için yedi günün var,ancak bu kadar dayanabilirler.’’ dedi,Su Ürünleri Fakültesi’nden Hocam.Bir deniz yıldızı kurtulsa kardır,dedik,işe koyulduk.
Eli silah tutan,vakti zamanı olan koşar mı diye,yardımsever,dostlarımı aradım,Trakus’da forum açtım.Ak başlı çinte,duvar tırmaşık kuşu,uludoğan,göknar kargası,tepeli guguk,kır baykuşu vs gibi nadir türleri gösterdiğim günlerde,ard arda dizilip 20 (yirmi) araçlık konvoylar oluşturan doğasever! Dostlardan,bir hafta boyunca kaç kişi geldi dersiniz ?
Sevgili Olcay (Odabaş) ve Denizli’den kalkıp gelen Sevgili Okan (Koçyiğit).
Son gün de olsa Sevgili Serhat (Tigrel) ile,Sevgili Ömer’ (Furtun) da zaman ayırıp lütfettiler geldiler.Islandığım için ilaç gibi gelen Serhat'ın montunu hala saklarım.
Emine Nurhan (Tekin ve bir gün bile bizi yalnız bırakmayan Saygıdeğer eşi Sevgili Aykut) ile beşer kişilik üç ekip oluşturduk,En altta çalışan iki kişiden biri kepçeyi daldırıp,kovayı dolduruyor.Diğeri kovaları orta katauzatıyor.Orta bölümde çalışan iki kişi,ipe bağlı kovaları elle çekiyor,en üstte çalışan gönüllüye uzatıyor,o da,yavru dolu kovaları göle boca ediyor.Ve böylece sıfır noktasından alıp,balıkları 8 m yukarı taşıyoruz.Sabah yedi,akşam yedi,tam yedi gün.
Zorlu bir uğraştı.Bir can kurtarma umudu bizi kenetledi,ayakta tuttu.Ekipler,soğuktan,yağmurdan,ıslanmaktan yılmadı,yorulmadı.Şiddetli rüzgarın gölden koparıp üstümüze saldığı dev su kütleleri altında defalarca sendeledik,kaç kez denize düştük ama ara vermedik.
Zaman zaman bakın bizi ne durdurdu.
Deniz o alanda sığdır,zaman zaman 25-50 cm.Sert poyraz estiğinde su denize çekilir,geniş adalar oluşur,o kadar sığ.Gölden gelen dev balılar sığ sularda yüzerken sırt yüzgeçleri dışarıda kalıyor,açık açık görünüyorlar.Özellikle 40-60 kg lık yayınlar,3-5 kg lık sazanlar.
Nerden çıktı,nasıl peydahlandı anlayamadığım,Etrafımızı yüzlerceden fazla,dalga dalga yağmacı sardı.’’Bize bir kapak yeter,diğer beş kapak sizin,deniz sizin,biz yavruları alıyoruz,büyük balıklar sizin’’ desek de para etmedi.Gözü dönmüş saldırganlar nasıl taciz,hatta tehdit ettiler.Başlarına bir felaket gelmesin diye zaman zaman ekibi çektim,polisi,jandarmayı,doğa korumayı ve tüm yetkilileri aradım.Belediye Başkan vekili,amirler,komutanlar kimler gelmedi ki.Ne hazindir ki bu ali kıran,baş kesen azgın güruhu kimse durduramadı.Polis,jandarma arkasını dönünce yapacağını yaptılar.
Na müsait koşullarda çalışan,tek bir kovada 3000 (üç bin) yavru balığı kurtaran o güzel insanları bu gün de,sevgiyle,şükranla,saygıyla anıyorum.
Bücürük'e gelirsem,dağ taş balık o günlerde,gölde kısmet arayan on binlerce masumdan sadece biri.
Saygı ve sevgi ile.
Not : Ayrıntı için, A’acaba nedir’’ de Sel Felaketi ve Habitat da Balık Kurtarma tespitlerimi paylaştım.
- Tespit Tarihi: 2009-11-05
- Yüklenme Tarihi: 23-12-2013
- Görüntülenme Sayısı: 953
- Gözlem Lokasyonu: Büyükçekmece, İstanbul, Türkiye
- Şehir: İstanbul
- Ülke: Türkiye
- Ekipman(Gövde):
- Ekipman(Lens):
Sevdiğim bir martı, elinize sağlık.
emeklerine sağlık fikret abi ..bir pehlivan hikayesi vardır bilir misin bir de güzelim yalıçapkınının yanar döner renkleri bilirsin elbet.. bir gün ak ile kara nasıl olsa ayrılacak tüm dert doğamızın o güne kadar dayanabilmesi...sevgilerimle
Fikret Abi,emeklerinize sağlık defalarca okudum yazını,iyiki varsın.Habitat'a yüklediğin kareler olayın vehametini çok iyi gösteriyor.... Selam ve sevgilerimle.....
Sunumu okuyunca o günleri yeniden yasadim,inanilmaz günlerdi,bugün olsa yine yilmadan bu canlar icin calisacagim.Bu arada bu fotografin cekildigi günü de dün gibi hatirliyorum,kapaklar acilmis,martilar balik pesinde,sen bana." bu cilgin gibi kanat cirpani cek,o kücük marti" diyorsun,ben kücük martiyi gözden kacirmamaya calisirken cektigim karabas martinin haddi hesabi yok :)
Bazen cennet kime nasip olacak diye düşündüğüm anlar olur. İşte böyle anlarla karşılaşınca, aklıma o anlar gelir ve "aha cennetin kapısından girecek insanlar" derim. Gönlüne sağlık Fikret abi. Saygılar..
nevalesiyle nefis olmuş emeklerine sağlık fikret baba