Tespit edilen tür: Gelincik Balığı, Gelincik (Gaidropsarus mediterraneus )
Gelincik (Gaidropsarus mediterraneus), Gadidae familyasına ait bir balık türü. Mezgit ve Bakalyaro ile yakın akrabadır.
Ortalama 20-40 cm uzunluğunda olan ve çok kaygan bir derisi olan gelincik balığı, sıcak ve ılıman suların taşlık diplerinde sahile yakın yaşar. Çevik, yırtıcı ve saldırgandır. Üreme zamanı sonbahardadır.
gelinciğin bitkisini memelisini görmüştük balığını da gördük sayende ellerine sağlık ulaşçım bilgileri de paylaşman çok güzel...selamlarımla
Av fotoğrafı bu :) dikkatini çektimi bilmiyorum :) arka gözün üstüne doğru bak. Arkadaş karides yavrularını höpürdetiyor ...
çok başka ve çok güzel bir dünya emeklerinize sağlık hoş geldiniz
Tek yönlü beslenmenin zararlarını hepimiz biliriz de,tek yönlü ve kısır bakmanın,bakıp da görememenin büyük eksikliğini bu güzel insanlar topluluğu sayesinde yeni yeni fark ediyorum.Katkısını,desteğini esirgemeyen herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.Su altı dünyası ise,tümden yabancı olduğumuz bir harikalar diyarı.Bu yüzden Sevgili Ulaş,siz öncülerin emekleri,katkıları,daha bir anlamlı,daha bir önemli.
Buyuleyici... buyuk haline mutlaka bakilmali netlik ve diger detaylar harika
ulaşçım bu hallrine çok yabancı olduğumuz canlılar sen söyleyince farkettim bir de ağzın önünde yer alan beyaz çıkıntı nedir dil midir diyip komik duruma mı düşerim :)
Destekleyici bilgileri ile daha da muhtesem bir paylasim olmus,cok tesekkürler Ulas,sevgi ve selamlar
Nefis kayıt, emeklerine sağlık çok güzel.. Çok selamlar Ulaş..
Bu kare aslında bir gece dalışında çelikdi, gelincikleri gündüz görmek zordur, kendileri gece avcısı. O tür uzantılar genelde yem olarak kullanılır sualtı canlıları tarafından, karanlıkta hiç kımıldamadan dururlar ve kurtçuk şeklinde uzantılarını avlamaya çalışan diğer küçük balık ve karidesleri şimşek hızında bir hamle ile yutarlar ...
Niğde'ye demir atmadan önce, dalışlardan geri gelmezdim. özellikle gece dalışlarında sıkça görürdüm. tekrar eski günleri hatırladım bu güzel kare ile. tebrikler Ulaş bey. elinize sağlık.
Fikret abim ufacık bir katkım oluyorsa ne mutlu bana, hergün paylaşım yapmaya devam edeceğim. Fotoğraflarımın büyük kısmı Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı'ndan, ne acıdır ki bu gördüğünüz canlılar belki bugün var yarın yok. Marmara denizindeki kirlilik baskısı inanılmaz ve aynı şekilde kaybolan balık türlerinin deniz canlılarının sayısıda ... İstanbul Boğazını düşün ... muhteşem bir doğa muhteşem bir habitat ... istavritler, sardalyalar, hamsiler aklımızın alamayacağı kadar büyük sürüler, öyle ki kıyıdan suya kovayı daldırıp çıkarsan akşam yemeğin çıkar, bunların peşinde palamutlar, torikler, onların peşinde lüferler kofanalar .... o kadar büyük bir besin zinciri ki her gelen canlının karnı doyuyor. Hatta dev orkinoslar bile boğazda cirit atıyor ... fok balıkları, yunuslar ve hatta balinalarda karınlarını doyuruyor, tabiki bu kadar bereket varken büyük beyaz eksik kalır mı ? kalmaz .. oda boğazın temiz serin ve bereketli sularında dolanıyor ... Bu bir hikaye değil Fikret abi, boğazın 100 yıl önceki hali. Şimdi ise tamamen can çekişiyor. Kimbilir 100 yıl önce dalsak neler görür fotoğraflardık bu çılgın sularda ... Bende hala direnen bu Marmara’nın aşığıyım ...
Altmış yıl önce birlikte yaşadığım,bu gün teleskopla bile göremediğim,yok ettiğimiz o güzelim canlarla nasıl da örtüşen bir hikaye.Teşekkürler Ulaş.Bu gözlemini ''Unutamadıklarım'' albümüne,Ulaş der ki,diye şerh düşeceğim.